16 Eylül 2015 Çarşamba

30'umdayım ve tam yasımdayım



Kendimi gerçek bir birey gibi, bir kadın gibi, bir dünyalı gibi hissediyorum artık.

Duvardaki kırmızı oje çiziğine bile anı yükleyebilecek kadar yaşadıklarımdan ve kendimden emin bir dönemdeyim. Çamaşır makinesinde asılmayı bekleyen gömleklere karşı bile sorumluluk hissediyorum.

Evet; biraz abartıyorum, yazarken değil, yaşarken abartıyorum!

Varoluşumun, yaşamamın, bu dünyada nefes almamın bir amacı olmalı. Mutlaka olmalı ve ben onu bulacağım…

Bugüne kadar hep ektim, adım attım geleceğe. Şimdi 30’umdayım ve tam yaşımdayım. Sonuçları görmeye, yaşadıklarımdan dert değil, ders çıkartmaya hazırım. Kendi hayatım adına hayallerimi somutlaştırdım. Toplumun huzura kavuşması için gereken yapılacaklar listesindeki pek çok konunun yanına check attım. Mahalle baskısından kurtuldum böylece. Mezun oldum, evlendim, çocuk yaptım, kariyerimi olgunlaştırdım. Tüm bunlar beni çok da mutlu etti. Ama bir şeylerin eksikliğini yaşıyorum hala… Daha fazla üretmeli, daha fazla öğrenmeli, daha fazla fayda sağlamalıyım sanki…

İşte bu nedenle, önümüzdeki 10 yıldan beklentim, beni büyütmesi, olgunlaştırması, yetiştirmesi değil. İlk 30 yılda kazandıklarımı başkaları lehine kullanmamı sağlaması. Ben ki; nefes alan almayan tüm varlık ve nesnelere karşı bile sorumluyum onlar için hayatta kalmaya devam etmeli, dünyayı daha huzurlu bir yer yapmak için çalışmalıyım.
Söz uçar yazı kalır diye kendime not tüm bu yazdıklarım. 40’ımda dönüp pişman olmayım, “kimileri için uzun bile sayılacak bir ömrü boşuna harcadın be kadın!” demeyeyim diye kendime bir uyarı metni bu.

Çünkü bugün…

30’umdayım ve tam yaşımdayım…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder