Elimden bir şey gelmedi ne yazık üzülebildim sadece… Bir de
evlatlarıma sıkıca sarılıp gözyaşı dökebildim. Şükrederken bugünüme…
Ne yazık… Bir şey gelmedi elimden…
Yarını düşünemedim, yarından korktum…
Bu sabah duyduğum o cümleye kadar içimde vardı içimde biraz
umut parçası.
“İçlerinde müslüman olanlara Allah rahmet eğlesin” dedi biri …
İşte o
dakika bende parçalandım. Bunu heceleyen dudaklara, söyleten akla, islamın
doğrusunu bu zanneden fikre lanet ettim… Allahın rahmetini bile esirgeyerek verir
olmuş. Her sabah asansörde karşılaşıp selam vermeyenlerden
işte bunlar. Bir tebessümü, günaydını çok görenlerden. Ateş düştüğü yeri yaksın
kimse bana dokunmasın. Allah benim allahım, para benim param, güç benim gücüm
diyenlerden. Kendim gibi olmayanla günahımı bile paylaşmam diyenlerden bunlar.
Yakınımda, çok yakınımda ne yazık ki. Kaçamıyorum. Orda karşımda, en doğru fikirmiş gibi inanıyor
buna, okullar okumuş diplomalar almış insan bu, evlat yetiştiriyor… Din diye
inanıyor kendi uydurduğu şeye. İslam hoşgörü dinidir diye öğrendik biz, sorsan
Allah’ın 99 ismini ezbere biliyor, ama hiçbirinin ne anlama geldiğini bilmiyor.
Ezberlemiş öğrenmemiş. Cehaletin kelime anlamı sanki.
Ne acı… Görüntüleri izlerken televizyonda BİZ nasıl bu hale
geldik diye sormuştum hep kendi kendime. Sormama gerek yokmuş, birkaç kişi ile
konuşsam yetermiş meğerse…
Ne yazık… Bir şey gelmedi elimden…
Yarını düşünemedim, yarından korktum…
Son umut kırıntımı da yitirdim bu sabah… Ne yazık, kendimden
bile korktum…
“Dinle sözüm al nasihat / gözlerinde yaş incidir /cahil ile
etme sohbet / her sözü bir baş incidir
Mürşit ile haşrolmayan / dünyasınıda ne bilir / cahilde kem
boş söz çok olur / kendisini derya bilir”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder